Beyin anevrizması nedir?

Anevrizma, atardamarın zayıf bir noktasının genişleyerek balonlaşmasıdır.


Anevrizmanın görülme sıklığı nedir?

Genel nüfusun % 1,5 ile 5 arasındaki oranında gelişmiş veya gelişecek bir hastalıktır. Bu hesaba göre ülkemizde 1.200.000 - 4.000.000 kişide anevrizma vardır veya oluşacaktır. Bu anevrizma hastalarının pek çoğunun yakınması yoktur. Beyin damar anevrizması olan hastaların % 1 -3’ ünde beyin kanaması gelişebilir. Anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların yaklaşık yarısı kaybedilmektedir.


Anevrizma nasıl oluşur? Doğum sırasında var mıdır?

Genellikle, anevrizmalar doğuştan değildir. Çoğu kez 40 yaşından sonra ortaya çıkarlar. Ancak, 20’ li yaşlardan itibaren de görülebilirler. Birinci dereceden akrabasında 2’ den fazla sayıda anevrizma bulunan kişilerde de anevrizma bulunma olasılığı normal toplumun 5 katı fazladır.

Anevrizmalar genellikle damarların çatallanma bölgelerinde oluşurlar ve bu bölgelerin devamlı olarak basınc altında kalmasına bağlı olarak geliştikleri düşünülmektedir. Yavaş büyürler ve büyüdükçe duvarları daha da zayıflaşır. Bazı damar hastalılklarında daha sık görülürler (fibromusküler displazi, serebral arterit, arteryel diseksiyon gibi). Bazı anevrizmaların gelişmesinde infeksiyon, ilaç kullanımı (amfetamin gibi) veya kokain gibi uyuşturucu kullanımının rolü vardır.



Beyin anevrizmalarının hepsi aynı mıdır?

Hayır. Anevrizmalar boyut, şekil ve yerleşimine göre farklılıklar gösterir;

  • Boyutuna göre:
    • Küçük anevrizmalar: 5 mm’ den küçük
    • Orta boy: 6 – 15 mm boyutlu
    • Büyük boy: 16-25 mm boyutlu
    • Dev: 25 mm’ den büyük boyutlu

  • Şekline göre:
    • Sakküler: boyutuna göre dar boyunlu balon şeklinde
    • Geniş boyunlu: boyutuna göre geniş boyunlu balon şeklinde
    • Fuziform: damarın bir segmentinin tüm cidarlarında genişlemesi şeklinde

  • Yerine göre:
    Anevrizmalar genellikle beyin dokusunun yakın komşuluğundaki ana atardamarlarda görülür. Düz bir damarın yan duvarından kaynaklanması halinde “yan duvar anevrizması“, damarın çatallanma bölgesinde olması halinde “bifurkasyon anevrizması“ gibi isimler alırlar. Beynin ön tarafındaki damarlardan kaynaklanan anevrizmalara “ ön dolaşım anevrizması “, beynin arka tarafındaki damarlardan kaynaklanan anevrizmalar ise “arka dolaşım anevrizması“ adını alırlar.


Anevrizma niye kanar?

Anevrizmanın kanamasına hangi etkenin rol oynadığını veya bir anevrizmanın ne zaman kanayacağını tam olarak bilemeyiz. Ancak, kanama olasılığını arttıran nedenler belirlidir:

  • Kan basıncı (tansiyon) yüksekliği kanama riskini arttırır. Ağır kaldırmak veya ıkınmak beyin damarındaki basıncı arttırarak anevrizmanın kanamasına neden olabilmektedir.
  • Kan basıncının yükselmesine neden olan şiddetli duygusal fırtınalar (üzüntü, öfke gibi) kanama riskini arttırır.
  • Bazı ilaçlar (efedrin, amfetamin, diyet ilaçları) ve kokain gibi maddelerin kullanımı anevrizmanın kanama riskini arttırır.
  • Sigara içilmesi kanama riskini arttırır.


Kanamamış bir anevrizmanın kanama olasılığı nedir?

Bu sorunun net bir cevabı yoktur.

Bu konu, ülkemizdeki güncel bir başka konu ile büyük benzerlik göstermektedir; Deprem. Benzetme yapacak olursak; beynimizde bir anevrizma bulunması, fay hattının üzerinde oturmak gibidir. Nasıl ki bir fay hattının ne zaman ve ne şiddette bir depreme neden olacağı tam olarak bilinemiyorsa, bir anevrizmanın da ne zaman ve hangi şiddette patlayacağını bilmek mümkün değildir.

Anevrizmanın bazı özellikleri kanama riskinin yüksekliği hakkında bize fikir verebilmektedir. Boyut, şekil ve yerleşim yeri gibi özelliklerine bakılarak anevrizmanın kanama olasılığı hakkında kabaca fikir sahibi olabiliriz ama bu kesin değildir. Bir anevrizmanın kanaması halinde, kısa bir süre içerisinde yeniden kanama olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, mümkün olan en kısa zamanda tedavi edilmelidir.


Anevrizma kanaması nelere yol açar?

Kafatası içerisinde beynimiz ve besleyen damarlar bir sıvı (beyin - omurilik sıvısı) içerisinde yüzmekte olup bu sıvıyı çevreleyen bir zar vardır. Anevrizmaya bağlı beyin kanaması, bu sıvı içerisindeki damarın patlaması sonucunda sıvıya kan karışmasıdır (subaraknoid kanama). Beyin-omurilik sıvısına kanama olması halinde beynimizin buna cevabı farklı şekillerde olabilir;

  • Kanayan hastaların yaklaşık %20’ sinde ani ölüm olur. (Aniden öldü veya yatağında ölü olarak bulundu şeklinde tanımlanan olayların önemli bir kısmı beyin kanaması sonucunda kaybedilen hastalardır)
  • Birkaç saat veya gün süren çok şiddetli baş ağrısı olur. Hastalar bu ağrıyı genellikle “hayatımın en şiddetli baş ağrısı“ diye tarif ederler.
  • Bulantı, kusma görülebilir
  • Ensede şiddetli ağrı olur, boyun hareketleri kısıtlanır
  • Uykuya eğilim veya koma gelişebilir
  • Kanamanın kısmen beyin dokusu içerisine de olması halinde kol ve/veya bacakta kuvvet kaybı, konuşma veya söyleneni anlamada bozulma, görme kaybı veya nöbet görülebilir. 


Anevrizma kanaması sonrasında beyinde hangi hasarlar oluşur?

  • Anevrizma kanamasında ölüm riski yaklaşık %50’ dir.
    Orta veya ileri derecede sakatlık kalma olasılığı %20-35 arasında değişir.
    %15-30 hastada da ya tamamen iyileşir ya da hafif sakatlıkla bu durumu atlatır.

Anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların % 15-20’ sinde “vazospazm“ gelişebilir (beyin – omurilik sıvısına kan karışmasına bağlı olarak kan damarlarının büzüşmesi). Damarlardaki bu büzüşmeye bağlı olarak beyin beslenmesi bozulabilir ve beyin hasarı gelişir.

Anevrizmaya bağlı beyin kanamasında gelişebilecek diğer istenmeyen durumlar da, “hidrosefali“ (beyin içerisindeki sıvı dolu boşlukların genişlemesi) ve solunum sıkıntısıdır. Beyin hasarına bağlı olarak gelişebilen kalp ve akciğer problemleri de vücutta başka organ hasarlarına yol açabilirler.


Kanamış olan anevrizmanın tedavi edilmesi sonucunda beyin hasarı düzelir mi?

Hayır. Anevrizma kanamasına bağlı olarak beyin hasarı oluşmuşsa, anevrizmanın tedavi edilmesi bu hasarın düzelmesine yardımcı olmaz. Kanamış anevrizma tedavisindeki amaç, yeniden kanama oluşmasını ve bu kanamaya bağlı olarak gelişecek beyin hasarı veya ölümün engellenmesidir. Kanamaya bağlı beyin hasarı gelişmesi halinde, kaybedilen fonksiyonların kazanılması için önerilecek yöntem rehabilitasyondur.